SORU 1: Yeni Koronavirüs (COVID-19) nedir?
Yeni Koronavirüs, ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Dünya Sağlık Örgütü bu virüsü SARS Coronavirüs -2 olarak adlandırmıştır. Virüsün neden olduğu hastalık ise COVID-19 olarak adlandırılmaktador.
Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır.
Coronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir.
SORU 2: Yeni Koronavirüsün (COVID-19) nasıl bulaşır?
Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risklidir. Bununla birlikte yapılan bir çalışmada virüsün havada 3 saate kadar asılı kalabildiği belirtilmiştir. Bu virüsün hava yolu ile bulaşabileceğini doğrudan göstermez ancak bu hastaların bulunduğu servislerde, hastalardan numune alacak sağlık çalışanlarıda daha sıkı önlemler alınması gerektiğini ortaya koyar.
SORU 3: Yeni Koronavirüs Enfeksiyonu tanısı nasıl konur?
Yeni Koronavirüs tanısı için gerekli moleküler testler ülkemizde mevcuttur. PCR adı verilen bu testin hastalığı saptamada duyarlılığı oldukça yüksektir.Ancak burada hastalardan alınacak numunenin doğru alınması hayati öneme sahiptir. Bununla birlikte duyarlılığı PCR’a göre düşük olan hızlı tanı kitleri de ülkemizde mevcuttur. Tanı kitlerinin dışında klinik bulgular BT de Akciğer de buzlu cam görünümü tanı koymada yardımcı olmaktadır
SORU 4: Yeni Koronavirüs (COVID-19) enfeksiyonunu önlemek veya tedavi etmek için kullanılabilecek virüse etkili bir ilaç var mıdır?
Hastanın genel durumuna göre destek tedavisi uygulanmaktadır.Bunun yanında bazı ilaçların virüs üzerindeki etkinliği araştırılmaya devam edilmektedir. Sağlık Bakanlığımız diğer ülkelerde hastalıkta etkili olduğu gösterilmiş ilaçları temin etmiş ve tedavi algoritmasını oluşturmuştur. Özellikle sıtmada kullanılan bir ilacın hastaların iyileşmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Ülkemizde de bu ilaç mevcut olup, gereken hastalarda kullanılmaktadır. Hastalığı önlediği kesin olarak kanıtlanmış bir ilaç ise şu aşamada bulunmamaktadır.
SORU 5: Antibiyotikler Yeni Koronavirüs (COVID-19) enfeksiyonunu önleyebilir mi veya tedavi edebilir mi?
Hayır, antibiyotikler virüslere etki etmez, sadece bakterilere karşı etkilidir. COVID-19 hastalığına eşlik eden bir bakteri tespiti durumunda antibiyotiklerin kullanımı söz konusu olabilir. Vatandaşlarımızın bu anlamda kendi başlarına antibiyotik kullanmamaları gerektiğinin altını bir kez daha çizelim.
SORU 6: Yeni Koronavirüsün (COVID-19) kuluçka (inkübasyon) süresi ne kadardır?
Virüsün kuluçka süresi 2 gün ile 14 gün arasındadır
SORU 7: Yeni Koronavirüsün (COVID-19) neden olduğu belirtiler ve oluşturduğu hastalıklar nelerdir?
Belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı bilinmemektedir. En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.
SORU 8: Yeni Koronavirüs (COVID-19) kimleri daha fazla etkiler?
60 yaş üstü olanlar, ciddi kronik tıbbi rahatsızlıkları olan insanlar (Kalp hastalığı Hipertansiyon Diyabet Kronik Solunum yolu hastalığı Kanser gibi) ve sağlık çalışanları
SORU 9: Yeni Koronavirüs (COVID-19)hastalığı ani ölümlere neden olur mu?
Hastalanan kişilerle ilgili yayınlanmış verilere göre hastalık nispeten yavaş bir seyir göstermektedir. İlk birkaç gün daha hafif şikayetler (ateş,boğaz ağrısı,halsizlik gibi) görülmekte sonrasında öksürük nefes darlığı gibi belirtiler eklenmektedir.Hastalar genellikle 7 günden sonra hastaneye başvuracak kadar ağırlaşmaktadırlar. Dolayısıyla birden bire düşüp hastalanan ve ölen hastalar beklenmemektedir.
SORU 10: Yeni Koronavirüs (COVID-19) aşısı var mıdır? Aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarınız var mı?
COVID-19’a özgü bir aşı bulunmamaktadır. Gerek ülkemizde Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda gerekse de yurtdışında aşı geliştirme çalışmaları sürmektedir.
SORU 11: Yeni Koronavirüs’la ilgili araştırmalarınız ve çalışmalarınız nelerdir? Varsa hangi aşamada
Bizim bu konuda yaptığımız ilk çalışma salgının erken aşamasında yayınlanmış olan makaleleri tarayarak bir derleme yazmak oldu. Sonraki aşamada çocukların neden daha az hasta olduğunu sorgulayan bir hipotezimizi yerli bir dergimizde editöre mektup şeklinde yayınlattık. Çocukların bazı viral hastalıkları yetişkinlerden daha hafif atlatmaları yeni bir durum değil. Örneğin çocuklar hepatit A virüsüne bağlı enfeksiyonu yetişkinlerden daha hafif atlatmaktalar. Çocuklarda klinik tablonun erişkinlerden ciddi şekilde farklı olması, onların bağışıklık sisteminin yetişkinlere göre daha hızlı yanıt vermesi olabileceği gibi, genişletilmiş bağışıklama programı ile kazandıkları immüniteye de bağlı olabilir. Bir başka deyişle çocuklarda aşı sayesinde var olan, fakat yetişkinlerde yıllar içerisinde azalarak kaybolan bazı antikorlar çocukları koruyor olabilir. 2008’de yapılan bir çalışmada kızamık aşısının SARS CoV’a karşı nötralizan antikor oluşumu sağladığı da gösterilmiş. Bu nedenle COVID-19 vakalarında çocukluk dönemi aşılarının antikor seviyelerine bakmayı planlıyoruz. Eğer COVID-19’a bağlı antikorlarda artış tespit edersek, bu antikorların COVID-19 etkeni olan SARS Coronavirüs -2’ye karşı nötralizan etki sağlayıp sağlamadığını da test edeceğiz.
SORU 12: Hastalığa Yakalanmamak İçin Öneriler Nelerdir?
Akut solunum yolu enfeksiyonlarının genel bulaşma riskini azaltmak için önerilen temel ilkeler Yeni Koronavirüs (COVID-19) için de geçerlidir. Bunlar;
Mümkünse evde kalınmalıdır. Sayın bakanımızın da dediği gibi “hayat eve sığar”
El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1-2 m uzakta bulunulmalı).
Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.
Çiftlikler, canlı hayvan pazarları ve hayvanların kesilebileceği alanlar gibi genel enfeksiyonlar açısından yüksek riskli alanlardan kaçınılmalıdır.
Uyku düzeninde dikkat edilmelidir.
SORU 13: Yurtdışından kargo ile gelen paket ya da ürünlerden Koronavirüs bulaşma riski var mıdır?
Teorik olarak böyle bir olasılık mevcuttur ancak virüsler yüzeylerde kısa süre canlı kalabildikleri için paket veya kargo ile bulaşma beklenmemektedir.
SORU 14: Burnunuzu tuzlu suyla yıkamak Yeni Koronavirüs (COVID-19) enfeksiyonunu önleyebilir mi?
Hayır burnu tuzlu suyla düzenli olarak yıkamanın COVİD-19 enfeksiyonundan korunmada bir faydası yoktur.
SORU 15: Sirke kullanımı Yeni Koronavirüs (2019-nCoV) enfeksiyonunu önleyebilir mi?
Hayır Sirke kullanımının COVİD-19 enfeksiyonundan korunmada bir faydası yoktur
SORU 16: Evde bakılan hayvanlar Yeni Koronavirüsunu (COVID-19) taşıyıp, bulaştırabilir mi?
Evde bakılan kedi/köpek gibi evcil hayvanların COVİD-19 ile enfekte olması beklenmemektedir. Ancak evcil hayvanlarla temas sonrası her zaman ellerin su ve sabunla yıkanması gereklidir. Böylece hayvanlardan bulaşabilecek diğer enfeksiyonlara karşı da korunma sağlanacaktır.
SORU 17: Pandemi salgını hakkında ilgili-ilgisiz kişiler tarafından Koronavirüs (COVID-19) hakkında yönlendirmeleri ve açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlgisiz ve bilgisiz kişilerin bir takım beyanatlarda bulunması her zaman olabilen bir durumdur. Ancak böyle bir dönemde bu kişilerin milletimizi yanlış yönlendirmesinin hayati sakıncaları bulunmaktadır. Bu sakıncaların bazıları hastalığın yayılması, vatandaşın gereksiz paniğe kapılması, vatandaşın aslında koruyucu olmayan birşeyi koruyucu olarak addederek satın alması ve buna bağlı olarak duyduğu özgüven ile enfekte olabilmesi-maddi manevi olarak istismar edilmesi olarak sayılabilir.
SORU 18: Yeni Koronavirüs (COVID-19) salgının ilerleyen günlerde önce ülkemizde sonra dünyada kaç insana bulaşma ve efekte sayısı hakkında herhangi bir sayısal değerden bahsedilebilir mi?
Bu konuda net bir sayıdan bahsetmek doğru olmaz. Epidemiyolojik matematiksel modellemeler ile bir kestirim yapmak elbette mümkün. Ama salgın hastalıklarda bu kestirimlerin bile oldukça büyük sapmalara gebe olduğunu unutmamak gerekir. Benim bir kişisel tahminim var dünya geneli için. Ben toplamda 2 milyona yakın bir enfekte vaka bekliyorum. Ülkemiz için bir sayı belirtmeyeceğimJ
SORU 19: Ülkedeki tedbirler ve bundan sonra sürece ilişkin önerileriniz nedir?
Bir halk sağlığı uzmanı olarak şu anda alınan tedbirleri yerinde buluyorum. Sağlık bakanlığı başta olmak üzere tüm devlet organlarının okulların tatil edilmesi, yaşlılara dışarı çıkma yasağı uygulanması, üniversitelerde uzaktan eğitim, olabildiğince evde kalınmasının teşviki, kamuda esnek mesai, toplu olarak bulunulan kafe gibi mekanların kapatılması, marketlerde alışverişin belli düzende yapılması, toplu taşımada düzenleme yapılması, şehirlerarası seyahatin kısıtlanması gibi tedbirler alması salgının yayılımını önlemede oldukça etkili olacak tedbirler diye düşünüyorum. Elbetteki bu süreç oldukça dinamik bir süreç. Devletin salgının gidişatına duruma göre daha sıkı tedbirler alabilmesi de söz konusu olabilir. Ayrıca halk sağlığı uzmanı akademisyenlerin il salgın komisyonlarında aktif olarak görev almalarını da oldukça olumlu buluyorum. Halk sağlığı uzmanları bu konuda kendilerine verilecek görevi layıkıyla yerine getirecektir.
Doç. Dr. Ramazan Azim OKYAY
KSÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı